Deneme

 06 Eylül

Bugün havada unutmuşluk ve hatırlamayı engelleyen bir perde örtülü. Güneş ışınlarıyla dünyayı yalayıp yutuyorken perde etkisinden bir şey kaybetmiyor. Bugün hep dünyayı kurtarmak için uyandığın herhangi bir günden farksız.  düşünceler girdabında debelenip duruyorsun ama asıl düşündüğün yapamadıkların ve yapamayacakların. Bilinçin lanetini  taşıyorsun kendinin bir parçası olarak gittiğin her yere götürüyorsun her şeyi mahvetmek için. Hoşuna giden hafif bir baş ağrısı ufaktan sana ilham fısıldıyor bilirsin ki her ilhamın arkasında acı vardır ancak acıyla bir şeyler yapabilirsin. Hafif bir acıyla ancak iki üç sayfa bir şeyler yazabilirsin ondan sonrası acı eşiğini yükseltmen gerekir her gün üç kırbaç daha artık daha az yemek ve su. Ve işte olmak istediğin yöne sapmış oluyorsun ama önünde upuzun bir yol var. Sağ elini bir daha indirmemek üzere kaldırıyorsun tıpkı özgürlük heykeli gibi. Ama elin ne yıldızlara erişiyor ne de sana özgürlük sağlıyor. Sadece uyuşma ve acı. İnsanın özünü ancak böyle akıtılabileceğini biliyorsun. Şimdi çimenlere düşen bir çiy tanesi oluyorsun. Ruhunuz birleşip harmanlanıp tekrardan düşüyorsun tekrar tekrar tekrar aynı döngü şimdi de bir ağaçsın üzerine konan kuş senden bir dalını aldığını zannederken ruhunu da beraberinde götürüyor uçuyorsun uçsuz bucaksız ovaları geçip taaki döngün tamamlana kadar ölümle yüzleşene kadar. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar